Sürdürülebilirliği yaşantımıza taşımanın belki de en basit yollarından biri tekrar kullanma. Doğal döngüye daha az zarar vermek ve ihtiyaçlarımızı para harcamadan karşılayabilmek için, kullanılmış olanın değerini bilmemiz gerek. Üretimi esnasında doğaya zarar verilmiş olduğunu düşündüğünüz veya geri dönüştürülemeyen eşyalar bile sağlığa zarar vermedikçe son raddeye kadar kullanılmalı. Bu yalnızca ekolojik kaygılar nedeniyle uygulanacak bir yöntem değil, aynı zamanda ekonomik açıdan da bir bireyden en büyük devletlere kadar etkili olabilecek bir tasarruf biçimidir.
Yeniden kullanma ile ilgili birçok uygulama ve etkinliğe internetten ulaşmak mümkün. Ama bunlar zaten kök düşüncelerin hayat bulmuş halleri olduklarından, öncelikle kavramamız gereken bazı kapsayıcı fikirler var. Bu sayede düşüncelerimizi yaşantımızın en ufak belirtisi olan tavrımıza kadar indirgeyebiliriz.
-Bir şeyin işe yaramadığına hemen karar vermeyin, çöp diye adlandırdığınız ve üzerinde daha fazla düşünmediğiniz tüm atıklarınızı gözden geçirin.
-Doğanın asla çöp üretmeyeceğini tıpkı yer çekimi kanunu gibi özümsemeye çalışın.
-Çöp, bir insan uydurmasıdır.
-Doğada işlevi olmayan bir zerre dahi bulunmazken endüstriyel ürünlerin birçoğu sadece çöp olması için üretilir.
-Tüm poşetler ve ambalajlar tek kullanımlık çöplerdir.
Biz de bu fikirlerimizi bir toplulukla yaşayabilecek olmanın heyecanıyla 31 Temmuz 2016’da Dünyada Mekan’da gerçekleşen takas pazarına katıldık. Takas pazarlarının mantığı genel olarak insanların kullanmadıkları eşyalarını birbirleriyle değişmeleri. Bazı takas pazarlarında takasların gerçekleşmesi için eşyaların değeri ve sayısı gibi nicelikler göz önünde bulunduruluyor. Bazılarında ise takaslar, isteyen istediğini özgürce verebilir ya da hiçbir şey vermeyebilir; istediğini alabilir ya da hiçbir şey almayabilir şeklinde, mümkün olan en az kural ile ilerliyor. Bizim katıldığımız takas pazarı da tamamen kuralsızdı ve insani ilişkilere duyulan güven vurgusunu taşıyordu. Hepimiz getirdiklerimizi ortaya koyduk ve ihtiyaç duyanlar istediklerini aldılar. Sadece verenler ya da sadece alanlar oldu. Elbette bu daha büyük ölçekte uygulandığında bazı sorunlara sebep olabilecekmiş gibi görünüyor. Eğer bu gibi büyümeler samimiyet kaygılarına sebep olacaksa, pazarlar mümkün olduğunca küçük şekilde organize edilmeli.