Kayıt altına alınmamış yerel tohumların satışının yasaklanmasının ardından sayıları artan tohum-takas etkinliklerinden birine katıldık. İzmir-Urla’da ikinci kez gerçekleştirilen bu etkinlik ile ilgili yapıcı eleştirilerde bulunmak ve bu eleştirileri ilgili kişilere ulaştırmak istiyoruz. Bu sayede ileride hep birlikte daha iyi etkinlikler düzenlemeye bir katkımız olur diye umut ediyor ve II. Urla Yerel Tohum-Takas Etkinliği’nde bulunan herkesi sevgiyle selamlıyoruz.
Konuşmalar esnasında, konuşma ve etkinlik alanlarının iç içe olmasından kaynaklı bir gürültü sorunu oluştu. Bu durum hem konuşmacılar hem de dinleyiciler için odaklanma zorluğu yarattı. Bir dahaki sefere veya başka etkinliklerde organizasyon ile ilgilenen arkadaşların kolaylıkla çözebileceği, basit fakat atlanılmaması gereken bir sorun olarak gördük.
Tohum-takas etkinliği sırasında yaşanan yığılma ve bazı kişilerin takasın nasıl gerçekleşeceğine dair yeterli bilgisinin olmaması ufak anlaşmazlıklara sebep oldu. Yine organizasyon planlanmasındaki bir eksikliğin sonucu olarak gözüken bu durum; broşürlerde ve diğer iletişim kanallarında yapılacak ön bilgilendirme, takas sırasında bazı kuralların uygulanması ve etkinlik alanının daha iyi düzenlemesi ile rahatça aşılabilir.
Halktan gelen soru ve görüşlere kürsüden yeteri kadar cevap verilmemiş, yardım veya yönlendirmenin yapılmamış olmasının; özellikle pratiğe dökülebilecek bir cevap beklentisinde olan soru sahiplerinde büyük bir hayal kırıklığı yarattığını hissettik. Zamansal darlıktan da kaynaklanan bu duruma konuşmacıların kendi konuşma sürelerinden feragat ederek bir nebze olsun engel olabileceklerine inanıyoruz. Sorunları ortaya koyup o sorunların sebepleri olan düşünce, kişi, kurum veya kuruluşlara dikkat çekmenin yanı sıra; daha gündelik sorunlarla karşılarında olan kişilere uygulama düzlemine aktarılabilecek şekilde de yardım edebiliyor olmalılar. Elbette bazı sorunları konuşmak için çok daha derin katmanlara inmek gerekiyor; ancak bu zahmetlere girmeden doğrudan doğayı ve doğal olanı esas almanın yöntemleri istekli kişilere anlatılabilmeli diye düşünüyoruz.
En önemli sorun ise gençlerin bu etkinliğe yeteri kadar dahil olmayışıydı. Aslında saydığımız ilk üç sorunu çözmemiz, bu tarz etkinliklere aktif ya da pasif olarak katılacak genç zihinlerle birlikte çok daha kolay olabilir. İlgili teknik bölümlerden gelen üniversite öğrencileri oradaki çiftçilerin ve tüketicilerin sorunlarını dinleyerek yaratıcı çözümler üretebilirler, lise öğrencileri dahi burada farklı görüşler edinebilirler. Sosyal bilimler fakültesinden katılacak öğrenciler bu tarz etkinliklerde konuşulanlardan birçok çıkarımda bulunabilir ve farklı bakış açılarıyla ortaya pek çok şey koyabilirler. Gençlerin katılımını arttırarak daha birçok olumlu sonuç alınabileceğine inanıyoruz ve bunun sağlanması için naçizane birkaç öneriyi size sunmak istiyoruz:
– Öğrencilerin hocaları tarafından bu tarz etkinliklere yönlendirilmeleri, hatta belki de proje veya benzeri amaçlar altında, katılımlarının zaruri hale getirilmesi.
– Etkinlik tanıtımının organizasyonun başında olan kişilerce günümüzde gençlerin doğal olarak en çok var oldukları ortam olan sosyal medya üzerinden yapılması.
– Çevredeki üniversite ve lise gibi eğitim kurumlarının ilgili görevlileriyle iletişime geçerek bu etkinlikle ilgili paylaşımlarda bulunulması ve öğrencilerin bu etkinliğe teşvik edilmesi için ortak kararların alınması.
– Yine çevredeki eğitim kurumlarına yakın bölgelerde tanıtımların çoğaltılması.
– Etkinliğin gün ve saatlerinin öğrencilere uyacak şekilde belirlenmesi.
– Yerel yönetimin gençlerin etkinliklere ulaşımı için çeşitli imkanlar sağlaması.
Xella fastadiosa bir virüs şehir ağaçlandırmasını yok deiyor. Meyva bahçelerini kurutuyor. Kiraz zeytin ağaçlarını kurutuyor. İnsanları akçiğer kanseri yapıyor. Tarık Akan bu virüs sebebiyle vefat etti. Ben Mersin Tömük te oturuyorum. Bu yıl on komşumuz hızlı gelişen akçiğer kanserinden vefat etti. Bu konuyu araştırmanızı rice ediyorum.
BeğenLiked by 1 kişi