En sonda söyleyeceğimi en başta söylemek isterim:  Etkileşime geçebilmek, bu yazının esas amacıdır. Birlik olabilmek adına lütfen çekinmeden bize ulaşın.

Ekin Sapı Devrimi’ni okuyalı yaklaşık bir yıl oldu. Yoğun uğraşlar, hızlı gelişen ilişkiler, hesapta olmayan durumlar ve olgunlaşan kararlar ile dolu bir yılın sonunda, doğal tarım uygulamalarına başlamak için bir fırsat doğdu. Masanobu Fukuoka’nın felsefesi eşliğinde, ilk gerçek adımlarımızı atıyoruz.

Uygulama yapacağımız arazi İzmir – Urla’da, Çeşmealtı bölgesinde. Birkaç dönümlük arazinin yaklaşık 500 metrekarelik bölümünde yerli tohumlar ile deneyimler edinilecek, geri kalan kısımda ise maddi gelir gözeten fakat türlü kimyasallardan mümkün olduğunca uzak yerel yöntemler ile tarım yapılacaktır. İki farklı sistemin aynı anda yürütülmesi, insanların toprakları iyileştirme yolunda daha az endişe duymasını sağlayacak bir kısmi-dönüşüm modeli olarak da görülebilir. Ancak doğal tarım yolunu deneyen biri, kısa vadedeki başarısızlıklara aldanmamalı. Uzun süre tahrip edilmiş toprakların yenilenme süreci maddi çıkar odaklı modern insanın sabrını oldukça zorlayabilir. Eğer doğanın yenilenme ve yetiştirme gücü sorgulanır ve daha çok müdahale ile daha hızlı sonuç alınacağı beklentisi ile hareket edilirse, doğa ile ters düşmek kaçınılmaz olacaktır. Günümüzdeki sorunlu tarım uygulamalarının tümü bu bağlamda gelişmiştir.

Koşullar
-Güçlü ve devamlı esen rüzgar
-Kurak ve sıcak yaz dönemi
-Yerleşim birimlerine yakınlık
-Diğer tarım arazilerine yakınlık

Yapılacaklar

–Tohum topu yapma, kullanma ve gözlemleme
Tohum kaybının azalması ve bitkilerin zor şartlarda çimlenebilmesi için Fukuoka’nın gün yüzüne çıkardığı bu kadim yöntem denenip kaydedilecek. Sebze ağırlıklı olmak üzere çeşitli bitki tohumları kullanılarak tohum topları yapılacak ve çimlenme izlenecek.

-Organik madde ile malçlama
Toprak canlılarının korunması, nem kaybının azalması ve toprağın beslenmesi için uygulanabilecek en basit ve masrafsız yöntem.

-Karışık ekim
Doğal dengeyi ve çeşitliliği korumak, salgın hastalıkları engellemek için uygulanacak bir yöntem.

-Sulama miktarı ve zamanlamanın takibi
Bitkinin güçlü ve derin kökler geliştirmesini teşvik etmek adına asgari miktarda sulama yapılacak. Öncelik toprak nemini korumaya verilecek. Bu sayede doğal adaptasyonun daha güçlü, insandan daha bağımsız bitkilere doğru şekillenmesine müsaade edilmiş olacak.

-Toprağı  sürmeme
Taşlı toprak yapısının da yarattığı endişeden ötürü, uygulama alanının yarısı bir defaya mahsus olmak üzere sürülecek. Taşlı toprakta tohum toplarının çimlenmesi gözlemlenecek. Alanın sürülmemiş yarısında bulunan tohum topu filizlerinin diğer otlarla kaplı sert yüzeyde nasıl hareket ettiği izlenecek.

-Yabani otların dönüşümü
Ekim ve stratejik sulamalar için yabani otların mevsimsel değişimleri takip edilecek.

-Yerli tohum kullanımı
Yerli tohumlardan gelişecek bitkiler, uygulama alanı dışında kalan arazideki sertifikalı tohumlar ile karşılaştırmalı olarak izlenecek.

-Alanın etrafının çevrilmesi
500 metrekarelik uygulama alanı henüz belirlenmemiş bir materyal ile belli bir yükseklikte çevrilecek. Bu sayede malçın rüzgar ile dağılarak komşularımıza rahatsızlık vermesi engellenecek. Kontrol dışı yayılma potansiyeli olan bazı türlerimizin önü nispeten kesilmiş olacak.

-Diğer canlıların gözlemlenmesi
Atılan adımların bölgede yaşayan tüm organizmalara bütün haldeki etkisinin ne olacağını görmek için böcekler ve diğer canlılar gözlemlenecek.

–

Aslen bunların hiçbiri ileri zekâ ürünü yöntemler değil, aksine, doğanın yalın haliyle açığa çıkmasını sağlayan en kolay yollardır. Burada yaptıklarımızı Fukuoka’nın yöntemlerinin sınanması ya da doğal tarımın mantıksal çerçevede değerlendirilmesi olarak algılamak büyük bir yanılgı olur. Uygulamalarımız doğayı doğrulamayı değil, insan bilgisinin yetersizliğini daha görünür kılmayı hedefler. Doğanın durağan olmayan işleyişini ayrımlayan bilgiyle parçalara bölerek kavramak olanaksızdır. Bu farkındalıkla ilerlemek doğal yaşam ve doğal tarıma geçişin en önemli esaslarındandır.