Bir Kitap İncelemesi: Masanobu Fukuoka – Sowing Seeds in the Desert

Masanobu Fukuoka’nın dünya genelinde en çok satan kitaplarından biri olan Ekin Sapı Devrimi’ni ilk defa seksenlerin sonunda okudum. O zamanlar Bütüncül Yönetim’den haberdar değildim ve doğaya karşı olmaktansa doğayla beraber yaşayan bir tarımsal üretim fikrinden çok etkilenmiştim. Bütüncül Yönetim’i öğrendiğim zaman ise, Fukuoka’nın doğal yetiştiricilik yöntemlerinin Bütüncül Yönetim ile benzerliğini görmüş, Bütüncül Yönetim’in yabani sürülerin otlamasını taklit ederek toprak verimliliğini ve sağlığını artırmasına hayran kalmıştım.

    Fukuoka’nın çalışması pirinç, meyve, sebze gibi bitkilere odaklı ve Bütüncül Yönetim’in doğayı taklit eden otlaklarına çok güzel bir şekilde eşlik edebilir. Farklı olarak, Fukuoka’nın yönteminin pek kırılgan olmayan alanlara ve küçük ölçekli arazilere uygun olduğunu sanıyordum. Bu sebeple, Sowing Seeds in the Desert’ı okumak benim için çok ilgi çekici oldu. Fukuoka’nın, özellikle çorak alanlar için, doğal tarım fikrini küreselleştirme yolları arayarak ve çölleşmenin önüne geçmeye çalışarak dünyanın pek çok yerini (Batı Amerika’nın kurak bölgeleri dahil) nasıl dolaştığını öğrendim. 2008’de Fukuoka’nın ölümünden sonra basılan bu kitabı düzenleyen ise Fukuoka’nın öğrencilerinden biri olan Larry Korn.

    Fukuoka’nın bu kitapta odaklandığı nokta, doğal tarım yöntemlerini dünya genelinde kullanarak küresel gıda güvenliğini sağlamaktır. Böylelikle toprak sağlığını geliştirme ve besin yetiştirme araçları tüm üreticilerin ve hayvancılık ile uğraşanların eline geçmiş olacaktır. Fukuoka ilk başarısız denemelerinin sonucunda öğrendiği üzere, doğal tarımın ihmal veya doğayı olduğu gibi bırakmak ile ilgili olmadığını vurgular. Doğal tarım, doğa kendi işini yapabilsin diye mümkün olan en az müdahale ile tarımsal üretim yapmakla ilgilidir. Bu tür bir tarımsal üretim, derin ve köklü bir yaklaşım değişikliği gerektirir – Fukuoka’nın deyişiyle, bir “felsefe.” Fukuoka, “Bu felsefeyi anlamazsanız, geriye yalnızca içi boşalmış bir eylem kalır.” der.  Yine, Bütüncül Yönetim’de olduğu gibi, tarım uygulamamızı ve Doğa’yla ilişkimizi değiştirmeye gayret etmek için Doğa’yı bir ortak olarak görmeli ve onun bir parçası olarak kendimizi tanımalıyız.. Doğa’ya daha yakın yaşadıkça, doğal tarımımıza, çiftçiliğimize daha fazla hassasiyet katarız.

    Bu kitap Fukuoka’nın yazdığı ve Korn’un düzenlediği kısa denemelerden oluşuyor, size her adımın nasıl olacağını gösteren bir kitap beklemeyin. Ancak kitabın sonunda, üzerine çalıştığınız herhangi bir arazi restorasyonu/üretim projesi için yararlı olabilecek birkaç deneme hikayesi ve onarım yöntemi var. Bu tekniklerin büyük ölçekli uygulanması konusunda da hayal gücüne yönelik, ilham veren ve kârlılığı ispatlayan fikirler sunuyor (Lundberg pirinç çiftliğine yapılan bir ziyareti örnek veriyor). Yine de, Bütüncül Yönetim eğitimi almış biri olarak, kil bilyeleriyle büyük yüz ölçümlü arazileri tohumlamak ile çorak alan restorasyonu için yüksek stok yoğunluğunda hayvanlar beslemenin karşılaştırılmış kâr-zarar analizini merak etmekteyim.

    Sizi Doğa’yla iş birliği içinde üretim yapmaya çeken nedeni hatırlatacak veya küresel tarımsal üretim, gıda güvenliği ve çevresel şartlar çerçevesinde bazı genel kavramlar hakkında düşünmenizi sağlayacak bir kitap arıyorsanız, Sowing Seeds in the Desert’ı okuyun. Sizi farklı düşünmeye sevk edecek.

 

Masanobu Fukuoka, Sowing Seeds in the Desert: Natural Farming, Global Restoration, and Ultimate Food Security, Chelsea Green Publishing, 2012.

Ann Adams
HMI (Holistic Management) Yönetici Direktör
8 Ocak 2013

 

Çeviren: Elçin Metin
Kaynak: https://holisticmanagement.org/in_practice/book-review-of-sowing-seeds-in-the-desert-by-masanobu-fukuoka/

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s