Biz, dünyamızı henüz endüstri toplumunun değerlerine uydurmaya çalışalım, bilim-inanç sözde ikilemi arasında sıkışa duralım, “elin japonu” teknoloji 5.0’ı – doğayla uyumlu akıllı toplumu tartışıyor. İşte tam da buradan gerçek bir ekolojik teknoloji bildirgesi ortaya çıkıyor.
Ancak, önce bunun 4.0’ı, 3.0’ı filanı neymiş ele alalım:
Endüstri 1.0, buharlı makineler devrimi; endüstri 2.0, elektronik makineler devrimi ; endüstri 3.0 bilgisayarlı makineler devri, yani dijital üretim; endüstri 4.0 insanlara ihtiyaç duymayan, robotlarla yapılan siber üretim. Endüstri 5.0 ise robotla insanların uyum sağladığı, birlikte çalıştıkları üretim. Bu üretim şekli işsizliğe, çevre sorunlarına, insanın teknolojiden olumsuz etkilenmesine karşı düşünülmüş. Sistemin ayrıntıları netleştirilmemiş ama insanın üretimdeki rolünün tasarımın ötesinde robotların başaramadıkları yaratıcılık olacağı anlaşılıyor. Endüstri 5.0’a kısaca insan için insansız üretim diyebiliriz.
Japon Ekonomik Organizasyonlar Federasyonu Keidanren’in hazırladığı 26 sayfalık çalışmada (bkz:http://www.keidanren.or.jp/en/policy/2016/029_outline.pdf ) toplumsal teknolojik gelişim düzeyleri beş kategoriye ayrılıyor. Buna göre birinci toplum düzeyi, avcı-toplayıcı toplumdur; doğal yaşamı temsil eder. İkinci düzey, tarım toplumudur; sulama sistemleriyle gelişmiştir. Üçüncü düzey, sanayi toplumudur; buharlı makineyle gelişmiştir. Dördüncü toplum, bilgi toplumudur; bilgisayarla gelişmiştir. Beşinci toplum biçimi ise akıllı toplumdur; robotlarla insanların koordinasyonu sonucu oluşacaktır. Ben, bu yaklaşımlardan endüstri …,0 değil de teknoloji …,0 kavramını benimsiyorum, çünkü anlatacaklarımı daha iyi açıklıyor.
Bu yaklaşımlar tabii ki kapitalist ütopyalardan başka bir şey değildir, çünkü mülkiyet sorununu göz ardı etmektedirler. Üretim robotlar tarafından yapılmaya başlanınca insanın yaratıcılık süreci de asgari ücret düzeyine, vasıfsız iş niteliğine bürünmeyecek mi? İşin bu kısmı bu yazının konusu değil. Çünkü burada mülkiyet ilişkilerinden ve dolayısıyla üretim biçiminden değil üretici güçlerin düzeyinden söz ediyoruz. Teknoloji 5.0’ın mevcut üretim ve mülkiyet biçimini sarsarak yeni üretim biçimlerine gebe olacağını rahatça söyleyebiliriz. Benim muradım başka…
Bu arada TÜBİTAK’ın araştırmasına göre Türkiye Endüstri 2.5 (iki buçuk) düzeyindeymiş. Bizimkisi Japon mahallesinde kurbanlık koyun satmak ama suşiyi sevemedik bir türlü…
Asıl konumuza dönelim. Benim ürettiğim kavram entüstri 6.0’dır ki yazı asıl bundan sonra başlıyor.
Buna toplum X.0 da diyebilirsiniz, çünkü toplumsal gelişimi rakamla kategorilendirme saçmalığına bir eleştiri aslında…
Teknoloji 6.0 ekolojik toplum biçimini simgeler. Ekolojik toplum doğanın üretim zincirini bozarak kendisi bir zincir yaratmaya çalışmaz. Doğanın çevrimine akıllıca dâhil olur. Bazılarının zannettiği gibi ekolojik yaşam “ilkel” yaşam falan değildir. Sadece şu anki gelişimi gereği –tıpkı ilk insanlar gibi- ilkelden başlaması gerekir. Buna “ilkel” demek de yanlış. Basitten karmaşığa gitmeli, en temelden işe girişmelidir.
Robotlar bunun neresinde… Önce insan, üretimin neresinde olmalı, buna bakmak lazım… İnsan 13 milyarlık evrim sürecinin bir ürünü olarak doğanın bir parçasıdır; onun dışına çıkma zannı bünyesini hasta etmektedir. Yaşadığımız sıkıntılar büyük ölçüde bu hastalıklı yapının ürünüdür. Çünkü insanın cüreti aklından büyüktür. Cahil cesaretiyle doğayı anlamadan yeniden yaratmaya kalkmıştır. Dersini aldığında X.0’a geçecek evrenin sonsuzluğu ve hiçliği içindeki yerini mecburen alacaktır.
E hocam bu mu yani… Hani şaşalı 6.0… Ben ona X.0 diyorum, çünkü toplum ona varana kadar başka aşamalardan geçecektir. Duraklama 7.0, gerileme 8.0, çöküş 9.0 vb…
Teknoloji X.0 da insan –kolaylık olsun diye 6.0’da diyebiliriz, çünkü ara aşamaları kestiremiyoruz-, tıpkı ilkel toplumdaki gibi el emeğini kullanmakta, yol yürümekte doğadan sebze-meyve toplamakta, balık tutmakta, hayvan yakalamakta, aynı doğanın içindeki avcı-toplayıcı gibi doğal yaşamaktadır. Bu hal, teknoloji 1.0’ı içerir. Bu, onun varoluşunun temel şeklidir. Ancak neolitik devrim sonrası tarım devam etmektedir fakat bu, yarı yabanileşmiş ama bir yandan toplayıcı nitelikte bir tarımdır. Fukuoka’nın doğal tarımı tam da buna denk düşer. Dolayısıyla teknoloji 2.0’ı da içerir…
Toplum 3.0’ı içerir, çünkü belli işler için makine kullanmak gerekir. Fark şuradadır ki bu işler insanın yerini almak için değil, insanın yapamadığı işler içindir. Sanayi devrimindeki gibi insan makinenin eklentisi değil, makine insanın vasat bir sığıntısıdır. Gerekmedikçe yararlanılmaz. Bu ilke enerji için daha geçerlidir. En temel enerji insan enerjisidir; güneş ve rüzgâr adlı sözde yeşil enerjiler dahil gerekmedikçe bir köşede durur. Bunlar, yapay enerjiyi yok etmenin araçları olarak kullanılır. En temelde ihtiyacımız olan doğanın enerjisinden başka bir şey değildir.
Teknoloji 4.0’ı içerir, internet başta olmak üzere milyonlarca kütüphane değerindeki anında ulaşılabilir internet sistemi vazgeçilmezdir. Yine de toplum uluslar arası ağın kurbanı olmaz. Gerçek ağ, doğadır; bilgi ulaşım mesafesini aşmak gerektiğinde sanal ağ kullanılır. Bu toplum bilgi toplumu adı altında bilgiyi kutsamaz. Onu eğitmek adına bireyin yirmi yılını çalmaz. Eğitim dediği şeyin kendi yarattığı bir yapaylık olduğunu bilir. Eğitim süreci doğal yaşam sürecinin dışında değildir. Tıpkı Google sunucusundan istediğimiz bilgiyi almamız gibi, birey, toplumun ortak birikiminden istediği eğitimi istediği kadar alır. Doğanın içindeki basit yaşam tarzı; basit, uygulamalı ve doğal bir eğitimi getirecektir. Geleceğin okulları karmaşıklaşmayı değil, basitleşmeyi- basitliğin huzurunu- öğretme araçları olacak; uzmanlaşmayı değil, bütüncül kavramayı öğreteceklerdir. Uzmanlık gerektiren gereksiz ve sıkıcı bilgiyi zaten bilgi makineleri işliyor ve bellekliyor olacaktır.
Teknoloji 5.0’ı içerir, çünkü insan için tehlikeli olan madenler, uzay çalışmaları vb. işlerde robotların çalıştırılması kaçınılmazdır. Fakat bunlar insanı ikinci plana itmemeli, siber toplum insanlar için zindana dönüşmemelidir. Robotlar hayran olunacak bir şaşaa değil, karmaşa içinde basitliği yaşamanın eklentileridir. İnsan soyunun niteliğinin değil, nicel büyüklüğünün ve genişliğinin sonuçlarıdır yalnızca… Gittikçe gereksizleşerek varlıklarını sürdüreceklerdir.
5.0 sonrası teknolojiler –eğer olacaklarsa- insanın ukalalıktan vazgeçme ve doğayla uyumlu yaşama olgunluğuna, hiçliğin vakarına erişmek için tecrübe okulları olacaktır.
Teknoloji X.0 işte bütün bunlardan sonra insanın varacağı olgunluk aşamasıdır. Bu, ütopya falan değildir. Üretici güçlerin bizi vardıracağı ana noktadır. Bundan sonrası ne olur, tabii ki bilemeyiz ama bugünkü verilerle bunu görebiliyoruz.
Bu teknolojide insan, bir avcı toplayıcı gibi doğanın içinde ve olabilecek en basit şekilde yaşayacak. Sadece çok gerekli noktalarda yukarıda sayılan üst düzey teknolojileri kullanacak. Bütün teknolojisini doğanın sonsuzluğunu anlamaya değil, en sade haliyle yaşamaya adayacak. Mümkün olduğunca hiçbir şey yapmadan nasıl basit ve huzurlu yaşayabilirim? Bir otun felsefesini içselleştirmeyi nasıl başarabilirim?
Bunu yaratmak bu kadar zor mu? Hiç de değil, gerçek ve ciddi bir paradigma değişikliği gerekiyor sadece… Kendimizden ve en yakınımızdan başlayarak…
Şu ana kadar ki bilgi birikimimizden vazgeçemeyiz, çünkü bizler evrenin kendini anlama çabasının, kendini anlamaya başlayan madde metoforunun ürünleriyiz. Bu yüzden bilinç denen şeyin evrenin en başındaki sadeliğe erişmesi sancılı bir süreç olacaktır. Şu ana kadar ki bilgi birikimimizden vazgeçmeliyiz ama… Söz oyunu yapmıyorum, gerçeği konuşuyorum. Bütünü kavrayarak ne kadar az şey bilirsek, o kadar çok şey bileceğiz ya da tam tersi ne kadar çok şey bilmeye çalışırsak o kadar az şey biliyor olacağız. Buna kısaca hiçlik bilinci diyorum.
İstediğimiz kadar …,00000 teknolojisine erişelim varacağımız yer, X.0’dır. Demogoji yapmıyorum, gerçeği konuşuyorum. Böyle bir teknolojik düzeyin ayrıntılarını çizerek ütopya gösterisiyle zihinlerini bulandırmak istemem. Özü şudur: Doğal çevrimi yıkarak yeni çevrim yaratmaya kalkma, doğal çevrime basitçe dahil ol. Sadece bilgiyi sadeleştirme çabasının gerektirdiği kadar insan teknolojisinden ve karmaşasından yararlan. Kullanacağın teknoloji basitleşmeye hizmet etsin. Basit ve huzurlu yaşamayı ilke edin. İnsanı, doğayı ve paylaşımı gözet… Mutlu yaşamaya çalış… Gerisi teknoloji Zzzt.000… =0 < 0
Hüseyin Tunca
Kaynakça:
1) https://webrazzi.com/2017/05/14/toplum-5-0/
2) http://www.beyaznokta.org.tr/cms/images/Toplum%205.pdf
3) http://www.girisimhaber.com/post/2017/12/14/Endustri-5Devrimine-Hazirmiyiz.aspx
4) http://roboturka.com/bilim/1-adam1-bilgisayar1-fabrikaendustri-5-0/
Görsel: Ada Soysal